Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Brüksel’de “Türkiye-AB Yüksek Seviyeli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı” öncesi AB İklim Hareket Komiseri Wopke Hoekstra ile görüştü. Bakan Kurum, AB ile yeni çalışma kümeleri kurulması konusunda mutabık kalındığını söz etti.
ANKARA (İGFA) – AB ile güç dönüşümü, iklim finansmanı, Yeşil Taksonomi, Emisyon Ticaret Sistemleri ve ahenk siyasetleri üzere pek çok alanda iş birliği hususlarının ele alınacağı Türkiye-AB Yüksek Seviyeli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı” için Brüksel’de bulunan Bakan Kurum, toplantı marjında AB İklim Hareket Komiseri Wopke Hoekstra ile ikili ve heyetler ortası görüşmeler gerçekleştirdi.
“TÜRKİYE İLE AB ORTASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEYİ TEMENNİ EDİYORUM”
Temaslarına ait toplumsal medya hesabından paylaşım yapan Bakan Kurum, “Türkiye-AB Yüksek Seviyeli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı kapsamında, Avrupa Birliği İklim Komiseri Sayın Wopke Hoekstra ile bir ortaya geldik. Baş başa görüşmemiz sonrasında heyetlerimizin de yer aldığı toplantıda; iklim kriziyle gayret sürecindeki projeleri ve yol haritamızı, 2053 Net Sıfır Emisyon gayemiz doğrultusunda yaptıklarımızı, hayata geçirdiğimiz İklim Kanunu’muzu ve hazırlığını sürdürdüğümüz Emisyon Ticaret Sistemi ile Yeşil Taksonomi’yi, iklim adaleti ve bilhassa adil geçiş sürecinin kapsayıcılığını, ülkemiz için stratejik kıymete sahip COP31 adaylığı çalışmalarımızı paylaştık. Sayın Komisere bu verimli görüşme için teşekkür ediyor, Türkiye ile AB ortasındaki etraf ve iklim değişikliği ile uğraş alanında iş birliğini güçlendirmeyi temenni ediyorum. Kimsenin geride bırakılmadığı, daha adil bir sistem için her platformda çalışmaya devam edeceğiz” bildirisini verdi.
“YÜKSEK SEVİYELİ İKLİM DİYALOĞUNU BAŞLATMIŞ OLDUK”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan habere nazaran, görüşme sonrası basın mensuplarına açıklama yapan Bakan Kurum, “Daha önce 2021 ve 2022 yıllarında o zamanki komiser Timmermans’la Yüksek Seviyeli İklim Diyaloğunu gerçekleştirmiştik. Bugün de yeniden Ekim ayının 1’i prestijiyle Türkiye olarak AB Yüksek Seviyeli İklim Diyaloğunu başlatmış olduk. Avrupa Birliği ile iklim değişikliği alanında bu görüşmeleri yapmak, ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon maksatları doğrultusunda ortak çalışma kümeleri yapmak, tekrar iklim finansmanına erişim noktasında bu çalışmaları yürütmek bizim için çok değerli ve değerli” dedi.
“BUGÜNKÜ GÖRÜŞME BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu marjındaki İklim Zirvesi’nde, Türkiye’nin 2. Ulusal Katkı Beyanı’nı açıkladığını belirten Bakan Kurum, “2053 Net Sıfır Emisyon amacımızla ilgili kararlılığımızı ortaya koyuyoruz ve bu kararlılık doğrultusunda da ilgili tüm bakanlıklarımızla birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu manada da bugünkü görüşme bizim için çok pahalıydı. Sayın Komisyon Başkanı ile bu görüşmeleri en üst yüzeyde burada yürütmek kıymetli” diye konuştu.
“COP31 BAŞKANLIĞININ TÜRKİYE’NİN HAKKI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
İkili görüşmede Türkiye’nin COP31 başkanlığına adaylığı ile ilgili süreci de gündeme getirdiklerini kaydeden Bakan Kurum, şunları kaydetti:
“Komisere bu adaylığımızla ilgili kanılarımızı paylaştık ve Türkiye’nin niçin aday olması gerektiğini tabir ettik. Yani daha adil hem bölgemizde hem de Avrupa Birliği’nin sonlarında komşu Orta Doğu’daki yaşanan gelişmeleri de dikkate aldığımızda eşit, hakkaniyetli, kimsenin geride bırakılmadığı bir COP başkanlığı süreci yürütmek istediğimizi tabir ettik. Biliyorsunuz Avustralya da COP başkanlığına aday. En makus koşullarda iki ülkenin eş başkanlığıyla yürütülmesi gerektiğini söz ettik. Türkiye’nin hakkı olduğunu, Türkiye’nin daha evvel bu süreçte İngiltere, Fransa, Almanya üzere ülkelerce başkanlığının desteklendiğini yeni komisere ilettik ve daha evvel sürdürdüğümüz bu ilginin daha da güçlendirilmesi hem Türkiye ismine hem de Avrupa Birliği ülkeleri ismine değerlidir, ülkelerin menfaatinedir diye düşünüyoruz. Bu niyetlerimizi de kendileriyle paylaştık. Epeyce verimli, güçlü bir görüşme gerçekleştiğini düşünüyorum. Çabucak çabucak her mevzuyu kendileriyle konuştuk, istişare ettik ve çok kıymetli kararları aldık diye düşünüyorum.”
